Mr.Ackles Yönetici Yardımcısı
Kayıt tarihi : 25/06/10 Mesaj Sayısı : 2531 Paylaşım Puanı : 2629 Yaş : 29
| Konu: Olasılıksız(Kitap Özeti) Paz Tem. 03, 2011 4:37 pm | |
| OLASILIKSIZ Kitabın kahramanı David Caine, kumar bağımlısı, inanılmaz bir istatistikçi ve aynı zamanda epilepsi hastasıdır. Caine, Walter ve Vitaly Nikolaev, Nikolaev’in Podvaal denilen barında bir çeşit poker oynuyorlardı. Yanlarında herkesin ona rahibe hitap ettiği Mary vardır. Nikolaev zararsız gibi görünmesine rağmen birkaç yıl önce barında hile yapan bir kumarbaza yaptıklarından sonra kimse Podvaal’da hile yapamaz olmuştu. Poker masasında Caine’nin beyninden binlerce kombinasyon ve olasılıklar geçiyordu. Caine bozuk yumurta ve et kokusu almaya başlıyordu ve bilinci yavaş yavaş kapanıyordu çünkü epilepsi nöbeti geçirmek üzereydi. Ancak oyunu bu şekilde bırakmasının imkanı yoktu. Çünkü masada oldukça büyük bir para ve Niko’dan almış olduğu 11.000 $ para bulunuyordu. Eli çok iyiydi ve yerdeki kartlara bakarak onu alt edebilecek tek kombinasyonun floş royal olduğunun farkındaydı. Ama hesaplarına göre bunun olma ihtimali neredeyse imkansızdı. Caine’in nöbeti şiddetleniyor, gözleri kapanıyor yinede bir inatla devam etmeye çalışıyordu. Oyun sonunda olasılıksız oldu ve Walter floş royal açtı. O anda Caine her şeyini kaybettiğini anladı ve ölümün kokusunu aldığını hissetti. Yere düştü ve şuurunu kaybetti. Nava, Rus asıllı Amerikan Gizli Servisinde görev yapan bir ajandı. Nava o gün izlendiği hissine kapılmıştı. Kendisini takip eden konusunda emin olmak için ani hareketler yaparak kendisini takip etmeye çalışanı kestirmeye çalışıyordu. Nava takipçileri metronun içine sürükledi ve evsiz kılığında olan CIA ajanını etkisiz hale getirirken onu deşifre etti. Ajanlar bunun sıradan bir prosedür olduğunu söylüyorlardı. Nava CIA’nın gizli sırlarını diğer ülkelerin gizli servislerine satarak para kazanıyordu. Bugünkü işi de Kuzey Koreli ajanlara CIA’dan çalmış olduğu gizli belgeleri vermekti. Koreli ajanlarla boş bir apartman dairesinde buluşmuştu. Çantasından bir cihaz çıkararak cihazı açtı ve bunun dinleme cihazlarındaki frekansı bozacağını söyledi. Koreli ajan için getirmiş olduğu diski bilgisayara taktı ve belgelere rastgele bakmaya başladı ve Koreli ajanın kontrol etmesi için bekledi. Koreli ajan belgeleri gözden geçirdikten sonra Nava’nın hesabına 750.000$ havaleyi gerçekleştirdi. Nava da bankayı arayarak ödemenin gerçekten yapılıp yapılmadığına dair bankadan teyid aldı ve parayı Kayman Adalarındaki hesabına transfer ettirdi. Bir sorun vardı; belgelerden bazıları okunmuyordu ve bu Koreliler için büyük problemdi. Nava buluşma yerine gelirken karşılaştığı ajanları atlatırken diskin çizilmiş olabileceğini ve tekrar aynı belgeleri çalabileceğini söylemesine rağmen Koreliler bu işin hemen yazılması gerektiğini ve paranın da yirmidört saat içinde eksiksiz olarak iade edilmesini istediler aksi taktirde Nava’yı öldüreceklerini söylediler. Dr. Tversky beyindeki elektrik dalgaları üzerine sürekli araştırma yapan bir bilim adamıdır. Doktora öğrencileriyle danışmanları arasındaki ilişkileri kimse açıkça söylemese de bunun bir gerçek olduğu ortadaydı ve Dr. Tversky’nin de doktora öğrencisi olan Julia ile böyle bir ilişkisi bulunuyordu. Julia Tversky’i taparcasına seviyor hatta ona tapıyordu ve ona Petey diye hitap ediyordu. Tversky bu durumda pek hoşlanmıyordu ve ilişkinin ilk ayından sonra bitirmeye karar bile vermişti. Ama Julia Tversky’e taptığı için Dr. onu bilimsel çalışmalarında denek olarak kullanmaya başlamıştı. Julia genelde çok iyi biriydi ancak son zamanlarda ilaçların etkisiyle sinir bozucu bir şekilde kafiyeli konuşmaya başlamıştı. Ama bu davranış değişikliği Tverskinin pek de umrunda değildi ve her şey bilim içindi. Dr. James Forsythe BTAL(Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Laboratuarı)’nın yöneticisiydi. BTAL bir kamu kuruluşuydu. Bu birimin amacı Ulusal Güvenlik Ajans’ı bütün dünyadan görüşmeleri dinler ve belgeleri toplardı, bu bilgilerden bilimle ilgili olanları BTAL’a aktarır ve araştırılmasını isterdi, böylece Amerika’dan daha ileri teknoloji üretmek mümkün olmazdı. İlk başta BTAL yabancı bilim adamlarını izliyordu, sonraları dünyanın globalleşmeye başlamasıyla Amerikalı bilim adamlarını da izlemeye başlamıştı. Düzen gayet basitti. Bilgi bir şekilde çalınır. Amerikadaki sponsor olabilecek bir şirket için araştırma yapılır ve proje Amerikan şirketlerine satılırdı. Bu birimde Forsythe’nin güvenlik ve teknolojik danışmanlık işlerini Grimes üstlenmişti. Bir gün BTAL’dan sorumlu 3 senatörden birisi ölmüştü ve Forsythe’nin pek anlaşamadığı bir senatör göreve başlamak üzereydi, Forsythe yıllardır büyük şirketlerle görüşmeler yapmış ve en iyi fikri bulup şirketlerden birine kendi hesabına satmaya karar vermişti ve kendine bir laboratuar bile kurmuştu. Yeni senatörün gelecek olması henüz bir yılı kalmış olan Forsythe için bir ayının kaldığı anlamına geliyordu. Caine kendine gelmeye başlıyordu havada hafiften bir alkol kokusu vardı ve kendini berbat hissediyordu. Hastaneye David’in kendinden 10 dakika önce doğmuş ikiz kardeşi Jasper gelmişti ve David gözlerini açarken ona bakmış gülüyordu. David yıllardır Jasper’ı görmüyordu ve geldiğine sevinmişti. Jasper sizofreni tanısıyla birkaç yıldır akıl hastanesinde yatıyordu ve David onun nasıl hastaneye gelebildiğine şaşırmıştı. Jasper Nikolaev’in durmadan hastaneyi arayıp David’in durumunu sorduğunu söyleyince David tekrar kendini kötü hissetmeye başlamıştı. Aslında David düzgün bir iş bulmuştu ve nasıl oldu da bu şekilde tekrar kumar bağımlısı oluvermişti. Caine üniversitede istatistik dersleri vermeye başlamıştı ancak kahrolası epilepsi nöbetleri her kürsüye çıktığında olmaya başlamıştı ve işini bırakmak zorunda kalmıştı. Caine epilepsi için bütün ilaçları ve bütün tedavi yöntemleri denemişti ama birtürlü iyileşemiyordu. Uzun zamandır doktoru olan Dr. Kumar bilimsel çalışmalarında denek olması için David’i sonunda ikna etmişti. David’in her üç günde bir hastaneye gidip testler yaptırması ve ilaçlarını sürekli alması gerekiyordu. Dr. Kummar’ın söylediğine göre David’e vereceği ilaçların halüsinasyon, konuşma bozuklukları gibi şizofrenlere özgü yan ektilerinin olabileceğiydi. David delireceğini düşünerek oldukça korkmaya başladı fakat yapacak başka bir şeyi yoktu. Jasper’a nasıl bir şey şizofreni olmak diye sordu. Jasper’da bir şey hissetmediğini, kurgu bir dünya olsa bile bununla başa çıkabileceğini güvenebileceği insanlarla birlikte olması gerektiğini söyledi ve evine gitmek için hastaneden ayrıldı. Jasper’da sinir bozucu bir kafiyeli konuşma eğilimi vardı ve bu David’in dikkatini çekmişti. Nava sabah olduğunda BlackBerry’sindeki mesajı gördü ve endişelenmeye başlamıştı bile. Mesaj onu merkeze çağırıyordu. Birden yaptığı her şeyin anlaşıldığını düşündü. Saçmaladığının farkındaydı çünkü böyle bir durumda merkeze çağırmazlardı. İki silahını ve bıçağını yanına alarak merkeze doğru yola çıktı. Jasper, kendini müthiş hissediyordu. Philadelphia’ya geri dönmeyi çok istiyordu ama o içindeki ses sürekli ona yönergeler veriyordu ve henüz zamanının gelmediğini söylüyordu. İçindeki ses ona kalmasını söylüyordu ve David’i koruması gerektiğini tekrarlıyordu. Bu durumda Jasper’a silah gerekecekti ve en kısa zamanda bir yerden silah temin etmesi gerekiyordu. Ses ona David’i beyni için hükümetin kaçıracağını söylüyordu. Nava CIA binasına geldi, beklediği gibi kimse onu tutuklamadı veya kovalamadı. Müdürü ona artık bu birimde değil de tecrübelerinden dolayı BTAL’a gönderildiğini söyledi. Nava Korelilere vermesi gereken bilgileri sisteme girerek yapabilirdi ve biraz müsaade istemesine rağmen şifrelerinin iptal olduğunu söyledi müdür ve yeni işinde başarılar diledi. Nava’nın zamanı daralıyordu ve Korelilere bişeyler verebilmek için son onaltı saati vardı. Dr. Tversky Julia’yı makinelere bağlamış ve yine testler yapmaya başlamıştı. Geliştirdiği ilaçlardan Julia’ya enjekte ederek onun beyin dalgalarının ölçmeye çalışıyordu. Aynı zamanda da yaptığı çalışmaları kamerayla kayıt ediyordu. Julia aldığı ilacın etkisiyle kendinden geçmişti ve sonsuzluğu gördüğünü sayıklamıştı. Caine kendine gelmişti ve hemşirenin getirmiş olduğu deneysel ilaçlara baktı ve şüpheyle bir hamlede hepsini yuttu. Nava BTAL’a gittiğinde kendisine çalışabileceği bir masa verdiler ve Nava gizli kimlik kullanarak sisteme erişti ve Korelilerin ilgisini çekebilecek bir şeyler aramaya başladı. Yazılanlar onu aşıyordu ama yine de bu çılgınca fikirleri satabilecek hatta milyonlar kazanabileceğini düşünüyordu ve Dr. Tversky’nin yazdıklarına ulaştı. Bulduğu bir özeti okurken okuma gözlüğünü taktı ve gözlükteki kamerayla bütün sayfaları kaydetti. Evine gittiğinde şifreli bir mail sistemiyle İngilizlere ve İsraillilere ulaştı bilgilerden bahsetti. Ertesi gün trene binerek Korelilerle buluşmaya gitti. Korelilerde diğer potansiyel müşteriler gibi fikirlerin çok dahiyane olduğunu ancak denek alfa olmadan bunları almayacaklarını söylediler. Nava alfa deneğini bulabileceğini ve kendilerine teslim edeceğini söyleyerek buluşma yerinden ayrıldı. Tommy’nin ağzında içi dolu bir silahın namlusu duruyordu. Telefon çalınca o kadar çok irkilmişti ki tetiği çekecekti neredeyse. Kendini öldürmeyi planlıyordu ve şans o ki telefon çalmıştı. Arayan eski kız arkadaşıydı ve Tommy’nin yıllardır oynadığı rakamlara büyük ikramiyenin çıktığını söylüyordu. Sonunda olmuştu Tommy Desouza milyoner olmuştu ve yıllardır hergece gözünde parlayan numaralara büyük ikramiye çıkmıştı. Caine halen hastanede yatıyordu ama Vitaly’e 11.000$ borcu bulunuyordu, telefonu çaldı arayan Vitaly’di ve alacağını istiyordu. Caine’e parasının olup olmadığını sordu. Cain ise yalan söyleyerek “var” dedi. Bu cevabın üzerine Vitaly yüz kilodan ağır rus adamı olan Sergey’in hastanenin lobisinde olduğunu ve banka kartını almak için Caine’nin yanına geldiğini söyleyince Caine, hastaneden çıkma zamanının geldiğini anladı ve yataktan fırladı. David hastaneden kaçarken asansöre bindi ve üst katlardan birine çıktı. Yanlışlıkla gelmesine rağmen içinden bir ses ona gitmemesini söylüyordu, sessiz kolidorda ilerlemeye başladı.bir yandan da odalardaki hastaların isimlerine bakıyordu ve isimlerden birine empati duydu ve o odaya girmeye karar verdi. Bu oda daha küçük Elizabeth’in odasıydı. Küçük kızla tanıştı ve o uyuyana kadar odayı terk etmedi. Caine odadan çıktı ve tekrar asansöre gitti acil çıkış kapısından kaçmayı planlıyordu, acil serviste hamile bir kadın ve kocası tartışıyorlardı ve Caine kaçabilmek için giymiş olduğu doktor önlüğünden dolayı onu da tartışmaya ortak ederek bayan eşinin sürekli uzak yerlere giden bir trende çalışırken onun evde tek başına doğum yapmasının doğru olup olmadığını sordu ve Caine kadınının kız kardeşinde kalması gerektiğini söyleyerek tartışmayı sonlandırdı. Caine tam kapıdan çıktı ve bir şey ona doğru çarptı ve tam kendine gelemeden sürükleyerek götürmeye başladı bu Vitaly’nin adamı Kozlov’du. Kozlov Caine’i boş bir araziye götürüyordu. Ta ki bir el silah sesi duyulana kadar. Silahı ateşleyen Jasper’dı ve David’in yerini bulmuştu Kozlov’a “Nikolaev’e söyle parasını bir haftaya kadar bulacağım” dedi ve silahın kabzasıyla Kozlovu bayılttı. David’in evine gittiler ve evdeki bütün elektronik eşyaların Niko tarafından alındığını fark ettiler. Dr. Tversky defalarca BTAL ile görüşmesine rağmen ona destek sağlamayacakları cevabını almıştı ama bu defa BTAL doktoru çağırmıştı. Forsythe meslektaşıyla bir masada oturdu ve onunla sohbet etmeye başlamıştı. Tversky’nin fikirlerin tartışıyor ve doktoru adeta sinirlendirmek için eline gelen her şeyi yapıyordu. Başarısız bir görüşme olmuştu ve doktor yine eli boş dönüyordu zaten Forsythe de bunu istemişti çünkü doktorun çalışmalarını BTAL para harcamadan yakından takip edebiliyordu. Caine borcu her geçen gün katlayarak artıyordu ama bu durumda Caine’nin yapabilecek pek bir şeyi yoktu. Cebinde kalan son 400$ parasıyla başka klüplerde kumar oynayabilirdi ancak Niko bunu duyarsa çok kızardı. Aklına bir fikir geldi ve doktora danışmanı olan Doc’la görüşmesi gerekiyordu, belki de Doc ona bir iş ayarlayabilir ve borcunu ödeyebilirdi. Doc’un ders verdiği üniversiteye gitti ve onun ders verdiği sınıfı bulup boş bir sıraya oturdu. Doc olasılıklarla ilgili bir ders anlatıyordu ve bu Caine’in en iyi bildiği şeydi. Ulusal Güvenlik Ajansı’na ait Fedex logolu bir araç Sam’in lokantasının önünde bekliyordu. İçinde Forsythe’nin yardımcısı Grimes vardı. Grimes, Forsythe’yi sevmiyordu çünkü birlikte girdikleri bir borsa macerasında Grimes’ın büyük maddi kaybı vardı. Doc ve David bir restorana girmişlerdi. Doc’da garip bir şeyler vardı ama anlaşılması güçtü. Doc restoranın diğer tarafında bir arkadaşını gördü ve yanlarına gelmesi için işaret etti. David konuklarını tanıyordu ama adını hatırlayamamıştı. Bir süre sonra David hayaller görmeye başlamıştı. Restoranın ön camı patlıyor, patlayan cam parçacıkları misafirlerini ve Doc’u parçalıyordu. David birdenbire buradan kalkmaları gerektiğini söyledi çünkü 10saniye sonra buraya bir kamyonetin çarpacağını ve öleceklerini görmüştü. David birden ikisini de tutup yere atladı ve o sırada beklediği kamyonet camdan içeri girdi ve gördüğü şeyler gerçekleşmişti. Ama kimsenin kılına bile zarar gelmemişti. Dükkandan dışarı çıktılar ve bunların tesadüfen tahmin ettiğini ve önemli bir şey olmadığın söyledi. Doc’a hoşça kal dedi. Papyonlu arkadaşına da hoşça kal dedi ama arkadaşı adının Peter olduğunu ve resmiyeti sevmediğini söyledi. Bir süre sonra David’in telefonu çalmaya başladı, telefonu açtı ve telefondaki Peter’di. Bir projesinin olduğunu ve David ona yardım ederse ikibin dolar kazabileceğini söyledi. David, Peter’in yanına gitti ve gerekli testleri yaptırdıktan sonra parayı Niko’ya ilk taksit olarak ödedi. Thomas Desouza büyük ikramiyeyi almak için Piyango İdaresi’ne gitti. Onu gazeteciler ordusu bekliyordu. Eline çekini aldı ve binlerce flaş aynı anda patladı sanki, şaşkına dönmüştü. Sorulara cevap vermeye başladı ve “sayıları nasıl buldunuz?” diye bir soru geldi. Tommy rüyasında hergece gördüğünü söyleyince büyük şaşkınlıkla karşılandı. Nava veritabanında onu alfa deneğine götürecek bilgiler için araştırma yapıyordu. Dr. Tversky’nın ilişkilerini inceledi ancak çok kısıtlı bir süresi vardı ve haftalar sürecek bir soruşturmanın içine girmesi imkansızdı. Nava, alfa deneğini Julia olduğunu öğrendi ve Julia’yı takip etmeye başlamıştı. İlk fırsatta kızı kaçırmaya karar verdi. Julia hızlı bir şekilde laboratuara gidiyordu. Saçları kazınmış bir durumdaydı ve bunu kepiyle gizlemeye çalışıyordu. Nava planını yapmıştı ve Julia laboratuardan çıkınca bir süre izleyecek ve onu kaçıracaktı. Karşı kaldırıma geçti ve beklemeye başladı. Bu esnada Caine borcunun geri kalanını ödeyebilmek için başka bir kumarhaneye gitti ve oynamaya başlamıştı bile. Tversky Julia gelir gelmez çalışmaya başladı ve neredeyse sonuca ulaşmak üzereydi. Heyecanlanıyordu. Tarihte Laplace’in Şeytanı teorisi hariç hiçbiri bu yaptıklarının olabileceğine ihtimal vermiyordu. Julia’ya ilaçları enjekte ettikçe Julia kendisinden geçmeye başladı ve bir şeyler mırıldanıyordu. Kameralar her şeyi saniye saniye kaydediyordu. Ancak kızın nabzı durmuş ve ölmüştü. Tversky kormaya başlamıştı. Kızı laboratuarın 7. kattaki camında atıp kurtulmaya karar verdi. Kızın söyledikleri hala aklındaydı. Julia ölürken “David Caine’i öldür” demişti. Nava sokağın karşısından aşağıya neyin düştüğünü gece karanlığında tam olarak görememişti ve düştüğü yere gitti. Yüzünü kendine doğru çevirdiğinde bunun Julia Pearlman olduğunu anladı yani alfa deneği. Cebinden bir mendil çıkararak Julia’nın kanını sildi. En azından bu kan Korelileri bir süre durdurabilirdi. Birden öldüğünü sandığı kız konuşmaya başladı. Dr. Tversky Julia ölmeden önceki bütün kayıtları sildi ve video kayıtlarını alarak evine gitti. Nava da Julia’nın son sözlerinde yer alan David Caine ismini araştırmaya başlamıştı bile. Sonunda David’in bilgilerine ulaştı. BTAL David Caine’in kaçırılması içen emiri vermişti bile. Nava David’in peşine düştü. Jasper Caine’in evinin önünde kanlar içerisinde yatıyordu çünkü Niko alacağı para konusundaki endişelerini ancak bu şekilde dile getirmişti. Tüm bunlar olup biterken Nava karşı dairede onları izliyordu. Alfa deneği öldüğü için dosyada beta deneğinden söz ediliyordu. Beta deneği de o gün bazı testle karşılığında 2000$ ödeme alan David Caine’den başkası değildi. Yeni hedef David’di. UGA, BTAL ve Nava David’i izlemeye başladılar. David sabah dışarı çıktı ve yiyecek bir şeyler aldı. Jasper daha iyi görünüyordu ve gazeteyi okumaya başladığında David’in çocukluk arkadaşı Tommy’nin büyük ikramiyeyi kazandığını okudu. Jasper, David’e Tommy’den bahsetti ve ondan yardım isteyebileceğini söyledi. Tommy’de geçmiş günlerin hatırına ona borç para verecekti. David, Tommy’i aradı ve durumu ona anlattı. Belirledikleri yerde buluşmaya karar verdiler ve Tommy evden çıkarken dolabın üzerine bir not iliştirdi. Artık zengin biriydi, böyle notlara ihtiyacı olacaktı. Dr. Tversky şehrin ücra köşelerinden birinden bir miktar tüfek fişeği aldı. Tam da Julia’nın ölmeden önce anlattığı gibi bir otel odasına geldi ve hazırlık yapmaya başladı. Her şey tam Julia’nın dediği gibi oluyordu; cüce kılıklı bir silah satıcısı, lokantada oturması gerektiği yer, otel odası… Nava sabah David dışarı çıktığında ceketine bir alıcı iliştirmişti. Planı David’i Korelilere teslim etmek, Jasper’ı UGA’ya verip ortadan kaybolmaktı. David’i izleyen kamyonetin içine girdiğinde Grimes Nava’dan telefonunu istedi. Bir an boş bulunarak telefonunu Grimes’a uzattı ve David’in ceketine takmış olduğu verici anlaşıldı. Şimdi Nava planlar kurmaya çalışıyordu ama kendini farkında olmadan ele vermişti. Evden çıkarken David kardeşinin kan lekesi olmuş ceketine bakarak kendi deri ceketini ona verdi ve birlikte evden çıktılar. Nava’nın beklediği fırsat çıkmıştı karşısına, uyuşturucu iğnesini eline aldı ve ikizler ayrıldığında deri ceketli olan Jasper’ı uyuşturarak kamyonete götürdü. Jasper uyuştuğu için bir şey söyleyemedi ve Nava yolda kamyonetten indi. Tversky kamerasını ayarladı, karşı kaldırımda duran Chevrolet’e doğrulttu ve Julia’nın söylediği saati beklemeye başladı. Baktığı yer tam da Tommy ve Caine’nin buluşacakları yerdi. Jasper uyanmaya başlamıştı ve kendisinin David olmadığını söylediğinde bütün ekip hayal kırıklığına uğradı. Peki Nava neden birden kamyonetten inmişti ve şimdi neredeydi. Birkaç dakikalık bir araştırma ile David’in bir ikizinin olduğu anlaşıldı ve Nava’nın bir önceki gün bu bilgiyi sildiği ortaya çıktı. Nava’nın telefonu titremeye başlamıştı. Nava’nın sinyalinden yerini bulmuşlardı. Nava bir taksi durdurdu ve telefonunu taksiye bırakarak sürmesini istemişti. Bir süre sonra taksi yakalandı ve Nava süre kazanmış oldu. Caine kaçmak istiyordu ama bunun fanteziden öte gidemeyeceğini biliyordu, başı bu kadar belada iken kaçamazdı hele ki beynindeki bu problem onu hiç bırakmayacaktı ve tedavi olması gerekiyordu. Caine sonunda Tommy’i gördü. Tversky bu sahneye şok olmuştu Julia’nın söylediği yerde ve saatte oradaydı. Bu sahneyi izleyen sadece Tversky değil aynı zamanda Nava’ydı. Caine Tommy’den çantayı aldı. Tversky internetten bulduğu tariflere göre boru tipi bombayı hazırlamıştı. Nava, gözlem yaparken Caine’in karşısındaki binanın üçüncü katında elinde kumanda olan birini ve Chevrolet’in altındaki küçük siyah kutuyu gördü. Nava “BOMBA” diye bağırdı. Caine, bu olanların sanki hepsini daha önceden yaşamış gibiydi. Zihninden olası bütün sonuçları geçirmeye başladı. Kendinin öldüğünü görüyordu. Tommy ölmüştü. Zincirleme bir etkiyle birçok patlama olmaya başlamıştı. Caine birden kendine gelerek düşünmeye başladı ve elindeki çantayı karşıda duran arabanın tepesine fırlattı, araba patlayınca parçaları ona değil de duvara saplandı. Yanındaki binanın yangın merdivenine baktı yerinden kopmak üzereydi bütün olasılıkları hesapladı ve çantanın arabanın üzerinde fırlayıp yangın merdivenini yerinden düşürdüğünü gördü. Yangın merdiveni Caine’i kurtaracak olan Nava için alevlerin üzerinde bir köprü oluşturacak ve Caine kurtulacaktı. Gördüğü ve hesapladığı her şey oldu. Nava Caine’i kurtardı ve omuzladı. Caine’in dizi yaralanmıştı. Nava, Korelilerle buluştuğu boş daireye gitti ve orada Caine’in yarasını sardı. Gizli bir ajan olmasına rağmen Caine’e kendi hikayesini anlattı. Annesi ve kardeşinin bir uçak kazasında öldüğünü, kendisinin o uçağa binmek istemediğini, aslında Rus ajanı olduğunu ancak Sovyetlerin dağılmasından sonra Amerika’ya geldiğini ve kimliğini değiştirip CIA için çalıştığını söyledi. Nava, buluşma yerini ölmeden önce Julia’nın söylediğinden bahsetti ve Caine’in Laplace’in şeytanı olduğunu söyledi. Caine bunun sadece bir olasılık teorisi olduğunu yani bir parayı havaya attığında bütün etkenleri hesaplayacak bir zekaya sahip olsa yazı mı turamı geleceğinin şans olmadığından bahsetti. Nava o an Caine’in o kadar zeki olabileceğini düşünmemişti bile. Caine geleceği göremediğini ama kendisine neler olduğunu bilemediğini söyledi. Biran önce buradan kaçmaları gerekiyordu ve Caine trenle kaçmaları gerektiğini söyledi. Forsythe CIA’den bir yönetici arkadaşını arayarak ona yardımcı olabilecek birini istedi. Oradan aldığı telefon numarasını aradı ve Eski FBI çalışanlarından Martin Crowe’a ulaştı. Crowe gerekli bilgileri aldıktan sonra ekibini oluşturdu ve Caine’in peşine düştü. Crowe’un Betsy adında lösemi hastası bir kızı vardı ve yaptığı her şey onun içindi. Kızının masraflarını karşılayamaz olduktan sonra eşi de kendisini terk etmiş, her şeyini kızının tedavisi için harcamaya başlamıştı. Bu işe de bunun için çok ihtiyacı vardı. Crowe eski bir ajan olduğu için kaçışın tren yoluyla olacağını biliyordu ve bütün ekibi Penn Garı’nı yönlendirdi. Caine ve Nava tren garına gelmişlerdi. Nava birkaç tane özel ajanı tespit etti ve hepsini etkisiz hale getirdi. Trene binmişlerdi ve rahat bir nefes aldılar. Nava bir sonraki istasyonda ineceklerini söylediğinde Caine oldukça şaşırdı. Caine Philedelphia’ya gitmek istiyordu, Jasper’ın yanına. Caine trende tuvalete giderken bir iş adamında cep telefonu çaldı ve tuvalete girdiğinde aklında olan bir numarayı aradı. Aradığı numara Trenin makinistinin hamile karısıydı ve o esnada araba kullanıyordu. Telefonu çalan kadın birden irkildi ve kaza yaptı. Kimin aradığı hakkında en ufak fikri yoktu. Makinist eşini aradı ve tekrar yalnız doğum yapmak istemediğini söyleyince makinist treni kaçırmaya karar verdi ve anons yaparak aradaki duraklarda duramayacağını bir arıza nedeniyle son durağa gittiklerini söyledi. Bu anons üzerine Nava, Caine bakarak bunu onun yaptığını bildiğini dile getirdi. Caine zamanı kontrol edebiliyordu. Crowe tren hattının sitesine girdiğinde garip olan şeyle karşılaştı tren istasyonlarda durmadan ilerliyordu ve bu trende Caine’in olduğu anlamına gelirdi. Hemen bir helikopter bularak tren Philedelphia’ya varmadan ulaşmaları gerekliydi. Caine eline birkaç tane cips aldı ve iki vagonun arasındaki boşluktan cipsleri yere boşalttı. Nava bu davranışı anlamadı, neden yaptığını sorgulamaya başladı, trende olduklarını biliyorlardı. Cipleri siyah bir güvercin yemeye başlamıştı. Peşinden gelen köpeklerden korkarak ani bir şekilde yağan yağmura rağmen havalandı yerinden. Kuşun hemen üstünden Crowe’un helikopteri geçiyordu ve kuş pervaneye çarparak helikoptere zarar verdi. Tren istasyonundan 10 mil uzakta bir yere acil iniş yapmaları gerekti. İstasyona geldiklerinde Caine ve Nava trenden indiler. İstasyonda her yerde ajanlar vardı. Nava birkaçını etkisiz hale getirdi ve kaçmaya başladılar. İki yol vardı birisi yürüyen merdivenler, diğeri rayların üzerinden ışığa doğru kaçmak. Caine bütün olasılıkları düşünerek rayların üzerinden kaçmayı daha makul buldu ve raylara doğru yöneldiler. Kaçarken Caine bir adama silahı doğrultarak kendi cüzdanını ve silahı onun eline verdi ve o esnada Nava elindeki telefondan sanki adamın evini arayarak “Şimdilik çocuklarını ve karısını rahat bırakmalarını” söyledi. Artık adam ellerindeydi ve istedikleri her şeyi yapacaktı. Çamurda ilerleyen adam rayların ilerisindeki polislerin yanına yaklaştı yavaş yavaş. Yüzü çamurdan tanınmaz haldeydi ve polis onu Caine sanarak tutukladılar. Birkaç dakika içerisinde BTAL’a ait kamyonetin içine koydular. Caine’in bacağı kötü durumdaydı ve yürüyemez bir durumdaydı. Bir polis ona yardım etti ve ana caddeye kadar onu taşıdı. Nava rayların üzerindeki polisleri etkisiz hale getirmişti. Kamyonete yem olarak bıraktıkları adamın Caine olmadığı anlaşılmıştı ve tekrar kovalamaca başladı. Kaçmaları için bir araba bulmaları gerekiyordu. Elindeki tabancayı yoldan geçen bir Mercedese doğrulttu ve arabayı durdurdu. Arabadaki adam ona “Yağmur Adam” diye seslendi. Bu şekilde ona sadece Doc hitap ediyordu. Bunun nasıl olduğunu anlamadan arabaya bindiler ve yol aldılar. Doc, Caine ve Nava gittikleri yerde Jasper ile buluştular. Jasper’ı Caine olmadığını anladıkları anda bir parka bırakmışlardı. O barda bir süre Caine’in Laplace’ın Şeytanı olduğunu tartıştılar. Toplumsal bilinçaltının insanların hepsinde olduğunu ve bunu bazı insanların her yaşta görebildiklerini söyledi. Doc, ona bir deneme yapmasını ve geleceği görmesini istedi. David bunu kabul etti ve gözlerini kapattı. Konsantre oldu ve barda çalışan garson kızın hayatının geri kalan kısmını gördü. Adının Ally olduğunu anımsadı. Kendine geldiğinde gidebilecekleri güvenli bir yer olduğunu söyledi Nava. Caine tuvalete gitti ve jetonlu telefondan üç gün önceki telefonu aradı ve şu notu bıraktı “Merhaba Peter, Ben David, Lütfen söyleyeceklerimi dikkatle dinle”. Tren istasyonundaki olaylardan sonra Forsthe işinden olmuştu. Kendi kurduğu ve sponsor bulduğu yerin altındaki laboratuarına gitti. Forsthe, hiç sevmemesine rağmen Grimes’a bütün planını anlattı ve ona hisse vereceğini söyleyerek yardım istedi. Crowe, Nava’nın onları götürdüğü yeri biliyordu. Nava eski bir arkadaşının evine götürüyordu onları. İçeri girdiklerinde, Crowe ve adamları onları gözetlemeye başladılar. Birden bire Caine kanepeyi ve masayı kapının önüne çektirdi ama konuksever arkadaşları mutfakta boğazı kesilerek öldürülmüştü. Keskin nişancı da Nava’yı öldürmek için menzilde tutuyordu. Mutfakta ev sahibini öldüren Koreli odaya doğru ilerlemeye başladı. Caine eline bir lamba alarak tam keskin nişancının tetiğe bastığı anda Koreliye fırlattı ve kurşun Korelinin beynini dağıttı. Caine Nava’yı bayılttıktan sonra Korelinin beyninden aldığı bir miktar kanı Nava’ya sürdü ve kaçmaya başladı. Caine her adımı hesaplayabiliyordu, görebiliyordu ve en iyi tercihlerle yoluna devam etti. Büyük bir patlama sesi duyuldu ve ev havaya uçtu. Nava alevlerin arasından kendini dışarıya atabildi. Dışarıda onu Doc’un papyonlu arkadaşı bekliyordu. David ve Jasper tek yumurta ikizleri olduğundan David yakalanana kadar Forsthe Jasper’ı denek olarak kullanabilirdi. Caine Podvaal’a ikinci taksiti ödemek için gitmişti. Niko’ya taksiti ödedi ve elinde kalan son 1000$ ile kumar oynamak istedi birden. Masada yine Walter vardı. Caine oyun masasına oturdu ve bütün kartları görebiliyordu. 19000$ para kazanmıştı bugün. Papyonlu adam Nava’yı güvenli bir yere götürmüştü. Nava uyandı ve kim olduğunu sorduğunda, adam adının Peter olduğunu ve David’in onu buraya getirmesini istediğini söyledi. Nava onun Paul Tversky’nin ortağı olduğunu anladı. Doktora öğrencileri ona isminin baş harfleriyle hitap ediyorlardır “PETEY”. Petey Doc’tu. Nava David’i bulmak için yerinden kalktı ama adam ona David’in onu arayacağını ve silah konusunda endişelenmemesi gerektiğini söyledi. Caine sanki Nava’nın beynini okuyordu. O gerçekten Laplace’ın şeytanıydı. Tversky, Jasper’ı elinde bulunduruyordu ve David’in kısa süre içerisinde ortaya çıkarak onu kurtarmaya geleceğini biliyordu. Tversky ve Forsythe aynı laboratuarda Jasper’ı inceliyorlardı. Kardeşinde de David gibi yeteneklerin olduğunu ancak güçlü olmadığını tespit ediyorlardı. Bu Tversky için daha iyi bir durumdu çünkü iki denek anlamına geliyordu. Jasper’da deneyleri yapabilir ve olumlu sonuçları olanları David’e uygulayabilirdi. Aklında keşke üçüz olsalardı diye geçirdi. Doc, Jasper’ı uyandırmaya çalışıyordu. Doc, yakalandıklarını ve David’in de başka bir odada olduğunu söyleyerek Jasper’ı kandırıyordu. Jasper Doc’un kendi yanlarında olduğunu düşünüyor ancak kendisi bu şekilde yatağa bağlıyken nasıl olmuştu da onun serbest gezmesine müsaade ediyorlardı anlam veremedi. Jasper üzerinde bir para oyunu oynayarak elli kez parayı havaya attığında ne geldiğini bilmesini istediler ve imkansızı başardı tamamını bildi. Son atışta gözlerini açık tutmasını istediler ve Jasper ne geleceğini bilemedi. Bu da David’e karşı kullanılacak çözümdü. Gözler açıkken olaylara müdahale edemiyorlardı. Stowe’a Caine’nin evinde olduğu haberi gelmişti. Caine onların beklediğinin aksine uzun bir süre evde dinlendikten sonra bir iskemleye oturarak onların gelmesini istedi. Helikopterden komandolar çatıya indiler, o sırada Caine elindeki bir kağıda bir not yazdı ve istediği kişinin bu notu okuma olasılığının yüksek olduğunu aklından geçirdi. Komandolar içeri girmeden önce kendine şans diledi. Crowe hedef bayılınca kucakladı ve çatıya çıkarmak üzereyken hedefin üzerindeki notu gördü, okudu ve buruşturup yere attı. Caine’i helikoptere aldılar ve laboratuara doğru yola çıktılar. Nava’ya bir telefon gelmişti. Rus şivesiyle konuşan Vitaly Nikolaev’di. Bay Caine’in bir dostu olduğunu ve buluşmaları gerektiğini söylüyordu. Sergey Nava’yı arabayla alıp Podvaal’a götürdü. Nava oraya gittiğinde Niko ona bir zarf verdi ve üzerinde bana güven yazıyordu. Nava zarfı açtı okudu ve Caine’in planının iyi olduğunu düşündüğü esnada telefon çaldı. Nana onu aradıklarını söyleyerek telefonu açtı. Telefondaki kişi Caine’in sözü üzerine onu aradığını söyledi. Nikolaev, Nava’nın istediği silahları kısa sürede temin etti ve laboratuara ait bütün bilgileri tekrar gözden geçirdi. Personel bilgileri, bina planı, giriş kodları, güvenlik profilleri… Laboratuarda Caine’e işkence yapmaya başlamışlardı. Kalp atışları hızlandıkça bir mekanizma ona uyuşturucu veriyordu ayrıca gözlerini kapatmasını engelleyecek makineler bağlıydı gözlerine. David’in odaklanmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı çünkü konsantre olması onların sonu demekti. Kaçmaya çalışması durumunda bunu kardeşine ödetecekleri tehditlerini savuruyorlardı. Bir süre işkenceden sonra David gözleri açıkken bir bebek kadar masum ve çaresizdi. Birden tanıdık birisi geldi yanına bu Doc’tu. Selamladıktan sonra dünyayı ve tarihi yeniden değiştirebileceklerini ve kendisini yardım etmesini istedi. Caine karşı çıktıkça diğer odada Jasper’a tarifsiz acılar çektiriyorlardı. Caine, Doc ile değil Forsythe ile çalışmak istediğini söylediğinde Forsythe çok memnun olmuştu. Bilim adamları bu özellikleri bilim için değil de finans, ordu, politika gibi alanlarda kullanmak istiyorlardı ki bu da dünyanın kaderiyle oynamak anlamına gelirdi. Nava binanın önüne geldiğinde binaya yakın bir mesafede duran bir arabanın önüne gizlenmiş çantayı aldı. Binaya girdi ve güvenliği bütün ustalığıyla tek tek geçmeyi başardı. Ancak Nava büyük yaralar almıştı. Stowe ile karşılaştığında Nava ışıkları kolundaki bileklikle ışıkları söndürdü. Stowe onu yaralamıştı. Nava Stowe’u öldürdü. Stowe ölmeden önce Caine’in ona bıraktığı notu düşündü. X “Martin Crowe’a özel: Nava nerede olduğumu sorduğunda ona söyle, Betsy’yi ancak bu şekilde kurtarabilirsin.” ---David Caine. Grimes Nava’dan iki milyon dolar para almıştı ve binanın bilgilerini ona vermişti ayrıca kolundaki elektrikleri kesen bilekliği tasarlamıştı. Bu karlı bir işti ve arasıra bu tarz şeyler yapabileceğini biliyordu. Forsythe, karanlığın devam etmesinin sonu hazırladığını biliyordu çünkü makineler de durmuştu ve Caine heran olayların gidişatını değiştirebilirdi. Nava, betanın yerini buldu ve onun kollarını çözmeye başladı odasında tutsak kalan Forsythe yan odadaki aynayı parçalayarak betanın bulunduğu odada Nava ile boğuşmaya başladı. Nava silahın kabzasıyla Forsythe’yi bayılttıktan sonra çantasında bulunan patlayıcılarla laboratuarı patlattı ve kanalizasyon deliğinden sokağa çıktılar. Nikolaev’in minibüsüyle bir doktorun yerine gittiler. Nava’yı burada tedavi ettirdiler. Nava kendini birkaç gün sonra yavaş yavaş toparlamaya başladı. Caine dalmamaya çalıştı çünkü dünyada hiçbirşeye müdahale etmemeye çalışıyordu, biran daldığında makinistin küçük oğlu Bill’i gördü. Onun için önemli olan Martin Crowe’a vermiş olduğu sözdü. Jasper’ın rahatsızlığını da anlamaya başlamıştı. Şizofreni değildi onunki toplumsal bilinçaltını gözleri açıkken de görebiliyordu ve bu onun davranışlarının garip olmasını açıklıyordu. Caine’in yapması gerekenler vardı ve yola çıktı. Bir avukatla görüştü. Avukat Tommy’nin avukatıydı ve elinde tuttuğu kağıdın Tommy’nin vasiyeti olduğunu ve onun buzdolabının üzerinde bulunduğunu yazıyordu. Tommy bütün servetini Caine’e bırakmıştı ve beyin ölümü gerçekleştiği için bağlı olduğu makinelerin fişinin çekilip çekilmeyeceğini Caine’e soruyorlardı. Caine, hayat destek ünitesinin kapatılmaması gerektiğini söyleyerek hastaneye gitti. Caine Tommy’nin kan örneğini alıp özel bir laboratuarda test ettirdi ve hastaneye geri döndü. Asarsörle daha önce gittiği odaya gitti ve Elizabeth’i gördü. Yanında annesi de vardı. Ve kadın sorgulayan gözlerle bakıyordu. Caine, Stowe’un bir arkadaşı olduğunu ve ona olan bir borcunu ödemek istediğini söyledi. Betsy için gerekli ilik bulunmuştu ve bütün masrafları karşılanacaktı. Tversky, internetten gazetelere bakıyordu ve yer altı laboratuarının çöktüğünü, FBI operasyonlarını ve bir fiyasko olduğunu okudu. Olaylara adı karışmadığı için mutluydu ve Julia’nın ölümü bir intihar olarak geçmişti kayıtlara. Bilgileri kaybetmesi onun için bir kayıptı ama yine yapabilirdi zaten bol bol zamanı vardı. Şimdi Meksika’daydı ve David’in onu bulmaması için rasgele seyahatler yapacaktı. Bilgisayarını kapattı, kasada duran adama parayı uzattı ve dışarı çıktı. Hava çok sıcaktı. Arabasına doğru yürürken kan ter içerisinde kaldı. Heryeri çöp kokusu sarmıştı o iğrenç koku, bu koku bütün duyularını bastırıyordu. Birden bire yolun karşısındaki dondurmacıyı gördü ve bu kokuyu duyduğundan bire canı çikolatalı dondurma istiyordu. Dondurmacıya gitmek için yola atıldı ama otobüsü görmek için çok geçti ve otobüsün altında kalarak can verdi. Bir ay önce Julia, Nava’nın elini son bir kez tuttu ve öldü. Gülümsüyordu… dondurmayı düşünüyordu. | |
|