Avrupa'da 15. yüzyılda sanat dalında başlayan yenilikçilik hareketleri 18. yüzyılda bilim, din ve felsefe konularına da yayıldı. Geleneksel ve batıl inançlar yerine özgürlükçü, akılcı ve bilimsel bulgular benimsendi. Bu döneme Aydınlanma Çağı adı verilmektedir. Fransız Rene Descartes ve Alman Gottfried Leibniz bu dönemin öncüleri sayılırlar. Isaac Newton ve Nicolaus Copernicus fiziksel ve astronomik olaylara getirdiği akılcı açıklamalarla bilimde yeni bir çağ açmış, Rene Descartes ve Immanuel Kant ise bu bilimsel gelişmelerin felsefi altyapısını hazırlamıştır.
Sanayi Devrimi ise sanat, din, bilim ve felsefede ortaya çıkan yeni düşüncelerin ilk defa sıradan insanların günlük yaşamını etkilediği bir gelişmedir. Makine gücü kullanarak tüketici ürünlerini daha kolay ve ucuza imal etmek Avrupa halkının refah düzeyini hızla yükseltmiş, 16. yüzyıla kadar tarih boyunca aşağı yukarı sabit kalan kişi başına düşen millî gelir aniden katlanarak artmaya başlamıştır. Bu da bir nüfus patlamasına yol açmış, Avrupa kıtasının diğer kıtalara oranla askeri ve ekonomik gücünü arttırmıştır. Bu gelişmelerde özellikle buhar makinesinin rolü büyüktür. Buhar makinesi hem fabrikalarda insan gücü yerine kullanılmaya başlamış, hem de gemi ve lokomotiflerin daha hızlı hareket etmesini sağlayarak insan ve mamullerin daha hızlı bir şekilde ulaşımını sağlamıştır.