Shyamalan, oyuncu seçiminde de geleceği düşünüyordu. Şöyle diyor: “Farklı oyunculuk becerilerine sahip oyuncular aradım. Tek ayarda oyuncu seçemezsiniz.” Film ekibi, dört ulustan olan kişilerin etnik kökenlerinin farklı olmasına da önem veriyordu.
O dünyanın merkezi de Avatar Aang’dı. Doğru oyuncuyu seçmek altı ay aldı ve birçok alanı kapsadı. Film ekibi Dallas, Teksas’lı bir dövüş sporları şampiyonuna ait bir DVD aldığında şans ve kader bir araya geldi.
Noah Ringer, 10 yaşındayken tekvandoyla, Güney Kore’nin dövüş sanatı ve ulusal sporuyla uğraşmaya başlamış. Yeteneği sayesinde birçok ödül almış ve Amerikan Tekvando Birliği Teksas Eyalet Şampiyonu olmuş. Noah idmanlar sırasında terlememek için kafasını kazıtmaya başlamış. Arkadaşları ve antrenörü, animasyon dizinin bütün hayranları onun televizyon kahramanına ne kadar benzediğini fark etmiş ve Noah’ya “Avatar” lakabını takmış. Bundan etkilenerek dizinin DVD’lerini izlemeye başlamış ve bitmek bilmeyen aksiyon dolu savaş sanatları sekanslarıyla bağ kurmuş.
Paramount’un “Son Hava Bükücü” için uluslararası oyuncu seçmeleri düzenlediği açıklanınca, tekvando antrenörünün teşvikiyle Noah bir seçme DVD’si hazırlayıp, hâlihazırda kazınmış olan kafasına karakterin imzası niteliğindeki mavi oku bile çizdirmiş.
“Noah, Aang’ı canlandırıyor. Aksi düşünülemez. Seçme kasetini izlediğimiz an, onun kocaman kahverengi gözlerindeki samimiyeti gördük” diyor Shyamalan. “Zanaatına kendini adamış. Gerçekten önemsiyor ve her gün daha çok çalışmak istiyor. Öyle genç bir adam için sahip olduğu disiplin benzersiz.”
Yapımcı Frank Marshall ekliyor: “Başından itibaren Noah’da Zen-vari bir özellik vardı ve bizim de bu karakterde aradığımız şey tam olarak buydu.”
Oyunculukla dövüş sanatları deneyimini bir araya getirmek zorunda olan Noah şöyle diyor: “Night odaklanıp o gücü ve enerjiyi oyunculuğuma aktarmama yardımcı oldu. Bunun bana hayatımın sonunda dek faydası olacak.”
İyinin kötüye karşı olduğu her ikna edici hikâyede, herkes müthiş bir kötü adam olması gerektiğini bilir. Dolayısıyla Prens Zuko rolünde Ringer’a denk olabilecek birini bulmak anahtardı.
Oscar ödüllü “Milyoner”in ani başarısından sonra başrol oyuncusu Dev Patel, “Milyoner”deki karakteri Jamal’dan çok farklı bir rol arayışı içindeydi. Bağımsız hit filmin reklamını yaparken Patel, Prens karakteri için kendini kasete çekmiş ve sonra Shyamalan’dan rolü kendisine teklif ettiği “o telefonu” almış.
Shyamalan şöyle diyor: “Gerçekte, Zuko’nun güçlü olduğu yanı incinebilirliği. Dev Patel’ın en etkili yanı incinebilirliği. Dev, ona rolü verdiğimizde erkek-çocuktu, öfke ve merhametin kusursuz kombinasyonu.
“Milyoner” setinde çekimlerden vakit bulduğunda izlediği “Avatar” için Patel şöyle diyor: “Prens Zuko tutkusu ve babasının gözünde gururunu tekrar kazanmak için verdiği mücadele arasında kalmış. Hikâyeye bayıldım çünkü öğrenilecek çok ders var. Eskiden beri Bruce Lee hayranıyım, o yüzden elbette animasyon dizisindeki dövüş sanatları sahnelerini çok sevdim.”
Ringer gibi genç aktris Nicola Peltz de Shyamalan’ın son filminin seçmelerine katılmaya karar verniş ve su bükücü Katara rolünü okuyup daha sonra dab u rol için teklif almış. Peltz kendinden küçük ikiz erkek kardeşleriyle birlikte diziyi işlemiş olduğu için karaktere oldukça aşina.
Shyamalan şöyle diyor: “Filmde Sokka’nın ayakları daha yere basıyor, o yüzden filmde mizah olsa da komik karakter Sokka değil. Bu Jackson’a çeşitlilik kattı. Film sırasında Sokka’nın büyüdüğünü görebiliyorsunuz.”
Noah Ringer, çekimlerden önce birkaç ay dublör departmanıyla çalıştı, dövüş sporlarındaki hareketlerini karmaşık, koreograflanmış dövüş sahneleriyle bir araya getirdi. Shyamalan şöyle diyor: “Noah hareketlerine şiirsellik katıyor. Aynı zamanda asla “Aan duyarlılığı”nı kaybetmiyor. Sette, bunun onun ilk filmi olmakla kalmadığını, ilk kez oyunculuk yaptığını anlamak için kendimizi çimdikliyorduk. Oyunculuğunun doğruluğuna dair onu her gün zorladım, o da bana kendi fikir ve yorumlarıyla geldi. Ona, yaptığı her şeyde en iyi olmayı isteten rekabetçi bir içgüdüsü var.
Nicola Peltz yıllarca buz hokeyi oynamış ve oyuncu olmaya karar vermeden önce profesyonel olarak hokeye devam etmeyi düşünüyormuş. Sportif becerileri, Katara rolüne hazırlanırken, ki buna çekimlerden beş ay önce başladığı dövüş sporları eğitim program da dâhil, ona çok faydası olmuş.
New York’lu Peltz şöyle diyor: “Brooklyn’de kendi başıma çalışmaya başladım ve dövüş sporlarından, güce güçle karşılık veren Kung Fu’yu öğrendim. Philadelphia’ya gidip Tai Chi eğitimine başladım. Daha sonra da Noah ve Jackson’la beraber dövüş sahnelerinin koreografisini bir araya getirmeye başladık.”
Nicola, eğitiminin çoğunu Tai chi chuan üzerinde yoğunlaştırmış. Bu, daha nazik, daha yavaş bir stil, hareketler akıcı. Tai chi, zihinsel sakinlik ve netlike için içsel enerjiyi kullanıyor. Bu, Su Kabilesi tarafından seçilen bükme tarzı.