Nickelodeon Türkiye
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Merhaba! Bazı arkadaşlarımız videoları izleyemediği konusundaki şikayetleri bildirmişler. Nickelodeon Türkiye, bir forum sitesidir. Her kullanıcı kendi yazdığı ve yayınladığı mesajlardan
sorumludur. Bazı videolar, telif hakları sebebiyle internet ortamından kaldırılmıştır. Bazılarına ise erişim engeli getirilmiştir. Bunun Nickelodeon Türkiye ile hiçbir bağlantısı olmayıp, durum
video yayıncılarından kaynaklanmaktadır. Üyelerimize ve ilgilenenlere duyrulur.


 

 İstiklal Marşı

Aşağa gitmek 
+4
ZeyneP*
umursufu
x_spg
ßlu£ DragoN
8 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimeC.tesi Tem. 04, 2009 1:32 pm

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!


Mehmet Akif ERSOY


İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ

23 Nisan 1920 günü Meclis açılmış. İstiklal harbi başlamış. Ordularımız, Anadolu'yu işgal edenlerle savaşıyor. Yunan ordusu Ankara yakınlarına kadar ilerlemiş. Meclis bu ortamda, yeni kurulan Türk Devleti için bir İstiklal Marşı hazırlatmak istiyor. 1920 yılı sonlarında bu amaçla bir şiir yarışması açılıyor.

Katılımcılara 6 ay süre veriliyor.

İstiklal Marşı yarışmasına bu süre içerisinde tam 724 şiir gönderiliyor. O zamanki adıyla Maarif Vekaleti, yani Milli Eğitim Bakanlığı, bu şiirleri değerlendirmek için bir komisyon kuruyor. O dönemin Türkiye'sinde iletişim olanaklarının neredeyse sıfır olduğu bir ülkede yarışmaya katılan 724 şiir tek tek okunuyor, içlerinden 6 şiir elemeyi geçip Meclis Matbaası tarafından bastırılıyor ve milletvekillerine dağıtılıyor.

Ayrıca kazanan şiir için 500 lira ödül var. O zaman için çok büyük bir para.

O sırada Maarif Vekili olan Hamdullah Suphi (Tanrıöver), Ankara' da yaşayan ve aynı zamanda milletvekili olan ünlü şairimiz Mehmet Akif (Ersoy)' dan da bir şiir istiyor.

Bunun üzerine Mehmet Akif Bey "Ben mebusum (milletvekiliyim), müsabakaya katılmam. Ayrıca bir şiir yazıp size veririm" diyor.

Evinde yazmaya başlıyor ve "Kahraman ordumuza" ithaf ettiği şiir bittiğinde, Maarif Vekaleti' ne teslim ediyor.

Böylece yarışmaya 7. şiir de katılmış oluyor.

Müsabaka sonuçlanıyor. Mehmet Akif Bey' in şiiri Meclis kürsüsünden Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından büyük bir coşkuyla okunuyor.

Büyük tezahürat ve alkışlar arasında ve oybirliği ile İstiklal Marşı olarak kabul ediliyor.

Tarih 12 Mart 1921.

İstiklal Marşı şiiri kabul edildikten hemen sonra, kürsüden bir kez daha okunuyor ve bütün milletvekilleri bu kez ayakta dinliyor. Meclis yetkilileri birkaç gün sonra Mehmet Akif Bey' e 500 liralık para ödülünü vermeye geliyorlar. Almayı reddediyor.

"Ben müsabakaya girmedim. Bu para benim hakkım değildir ve bana ait değildir" diyor.

Meclis yetkilileri ısrar ediyor. "Bu parayı kasamızda tutamayız. Siz alın, isterseniz bir yere bağışlayın" diyorlar.
Mehmet Akif Bey bunun üzerine parayı alıyor ve hastanede yatmakta olan gazilerimize bağışlıyor.
İSTİKLAL MARŞI’NIN ŞAİRİ

Mehmet Akif Ersoy 1873 yılında İstanbul’da doğdu. 27 Aralık 1936’da aynı kentte vefat etti.

Mehmet Akif ilköğrenimine Fatih'te Emir Buharî mahalle mektebinde başladı. Maarif Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi. Bunun yanı sıra Arapça ve İslami bilgiler alanında babası tarafından yetiştirildi. Rüştiye'de "Hürriyetçi" öğretmenlerinden etkilendi. Türkçe, Arapça, Farsça, ve Fransızca bilgisiyle dikkati çekti. Mekteb-i Mülkiye'nin idadi (lise) bölümünde okurken şiirle uğraştı. Edebiyat hocası İsmail Safa'nın izinden giderek yazdığı mesnevileri şair Hersekli Arif Hikmet Bey övgüyle karşıladı.

Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine mezunlarına memuriyet verilen bir yüksek okul seçmek zorunda kaldı. 1889'da girdiği Mülkiye Baytar Mektebi'ni 1893'te birincilikle bitirdi. Ziraat Nezareti (Tarım Bakanlığı) emrinde geçen yirmi yıllık memuriyeti sırasında veteriner olarak dolaştığı Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da köylülerle yakın ilişkiler kurma olanağı buldu. İlk şiirlerini Resimli Gazete'de yayımladı. 1906'da Halkalı Ziraat Mektebi ve 1907'de Çiftçilik Makinist Mektebi'nde hocalık yaptı. 1908'de Dârülfünûn Edebiyat-i Umûmiye hocalığına tayin edildi. İlk şiirlerinin yayımlanmasını izleyen on yıl boyunca hiçbir şey yayımlamadı.

1908'de iyi. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Eşref Edip'in çıkardığı Sırat-ı Müstakim ve sonra Sebilürresad dergilerinde sürekli yazılar yazmaya, şiirler ve çağdaş Mısırlı İslam yazarlarından çeviriler yayımlamaya başladı. 1913'te Mısır'a iki aylık bir gezi yaptı. Dönüşte Medine'ye uğradı.

Bu gezilerde İslam ülkelerinin maddi donatım ve düşünce düzeyi bakımından Batı karşısındaki zayıflıkları konusunda görüşleri pekişti. Aynı yılın sonlarında Umur-u Baytariye müdür muavini iken memuriyetten istifa etti. Bununla birlikte Halkalı Ziraat Mektebi'nde kitabet ve Darülfünun’da edebiyat dersleri vermeye devam etti. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdiyse de cemiyetin bütün emirlerine değil, sadece olumlu bulduğu emirlerine uyacağına dair and içti.

I. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin gizli örgütü olan Teşkilât-ı Mahsusa tarafından Berlin'e gönderildi. Burada Almanların eline esir düşmüş Müslümanlar için kurulan kampta incelemeler yaptı. Çanakkale Savaşı'nın akisini Berlin'e ulaşan haberlerden izledi. Batı uygarlığının gelişme düzeyi onu derinden etkiledi.

Yine Teşkilât-ı Mahsusa'nın bir görevlisi olarak çöl yoluyla Necid'e ve savaşın son yılında profesör İsmail Hakkı İzmirliyle birlikte Lübnan'a gitti. Dönüşünde yeni kurulan Dâr-ül Hikmetül İslâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine getirildi.

Savaş sonrasında Anadolu'da başlayan ulusal direniş hareketini desteklemek üzere Balıkesir'de etkili bir konuşma yaptı. Bunun üzerine 1920'de Dâr-ül Hikmet'teki görevinden alındı. İstanbul Hükümeti Anadolu'daki direnişçileri yasa dışı ilan edince Sebilürresad dergisi Kastamonu'da yayımlanmaya başladı ve Mehmet Akif bu vilayette halkın kurtuluş hareketine katkısını hızlandıran çalışmalarını sürdürdü.

Nasrullah Camii'nde verdiği hutbelerden biri Diyarbakır'da çoğaltılarak bütün ülkeye dağıtıldı.

Burdur mebusu sıfatıyla TBMM'ye seçildi. Meclis'in bir İstiklâl Marşı güftesi için açtığı yarışmaya katılan 724 şiirin hiçbiri beklenilen başarıya ulaşamayınca maarif vekilinin isteği üzerine 17 Şubat 1921'de yazdığı İstiklal Marşı, 12 Mart'ta birinci TBMM tarafından kabul edildi. Mehmet Akif Ersoy 27 Aralık 1936'da İstanbul'da öldü.

Mehmet Akif'in 1911'de 38 yaşında iken yayımladığı ilk kitabı Safahat bağımsız bir edebi kişiliğin ürünüdür. Fransız romantiklerinden Lamartine'i Fuzuli kadar, Alexandre Dumas Fils'i Sâdi kadar sevdiğini belirten şair, bütün bu sanatçıların uğraşı alanlarına giren manzum hikâye biçimini kendisi için en geçerli yazı olarak seçmiştir. Ancak, sahip olduğu köklü edebiyat kaygısı onun yalınkat bir manzumeci değil, bilinçle işlenmiş ve gelişmeye açık bir şiir türünün öncüsü olmasını sağlamıştır. Mehmet Âkif'in şiir anlayışı Batılı, hatta o dönemde Batı'da bile örneklerine az rastlanacak ölçüde gerçekçidir.

Konuşma diline yaşlandığı için kolayca yazılıvermiş izlenimi veren şiirleri biçime ilişkin titiz bir tutumun örnekleridir. Hem aruzdan doğan bağların üstesinden gelmiş, hem de şiirin bütününü kapsayan bir iç musiki düzenini gözetmiştir.

Dilde arılaşmadan yana olan tutumunu her şiirinde biraz daha yalın bir söyleyişi benimseyerek somutlukla ortaya koymuştur. Mehmet Akif geleneksel edebiyatın olduğu kadar, Batı kültürünün değerleriyle etkileşimi kabul eder, ancak Doğu'ya ya da Batı'ya öykülenmeye şiddetle karşı çıkar.

Çünkü her edebiyatın doğduğu toprağa bağlı olmakla canlılık kazanabileceği ve belli bir işlevi yerine getirmedikçe değer taşımayacağı görüşündedir. Gerçekle uyum içinde olmayı her şeyin üstünde tutar.

Altı yüzyıllık seçkinler edebiyatının halktan uzak düştüğü için bayağılaştığına inanır. İçinde yaşanılan toplumun özellikleri göz önüne alınmadan Batılı yeniliklere öykünmenin doğrudan doğruya edebiyata zarar vereceği anlayışına bağlı kalarak "Sanat sanat içindir" görüsüne karşı çıkmış, "Libas hizmetini, gıda vazifesini" gören bir şiiri kurma çabasına girişmiştir. Bu yüzden toplumsal ve ideolojik konuları şiir ile ve şiir içinde tartışma ve sergileme yolunu seçmiştir. Bütün çıplaklığıyla gerçeği göstermekteki amacı okuyucusunu insanların sorunlarına yöneltmektir.

Bu kaygıların sonucu olarak yoksul insanların gerçek çehreleriyle yer aldığı şiirler Türk edebiyatında ilk kez Mehmet Akif tarafından yazılmıştır. Mehmet Akif şiirinin yaşadığı dönemde ve sonrasında önemini sağlayan bu gerçekçi tutumudur. Bu şiirde düş gücünün parıltısı yerini gözle görülür, elle tutulur bir yapıya bırakmıştır.

Şairin nazım diline bu dilin özgül niteliğini bozmaksızın elverişli olduğu gelişmeyi kazandırması, aruz veznini yumuşatmayı, başarmasıyla mümkün olmuştur.

Bu aynı zamanda Türkçe'nin şiir söylemedeki olanaklarının ne ölçüde geniş olduğunu göstermesi demektir.

Mehmet Akif dilin toplumsal kimliğini öne çıkarmış, üslupta öz günlük ve kişiselliğe ulaşmıştır. Yenilikçi bir şair olarak, yaşadığı dönemde görülen ölçüsüz yenilik eğiliminin bozucu etkilerine, ölçüsü işleviyle bağlantılı bir şiir kurmak suretiyle sinir çekmeye çalışmıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ßlu£ DragoN
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt tarihi : 04/07/09
Mesaj Sayısı : 1
Paylaşım Puanı : 1

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimeC.tesi Tem. 04, 2009 1:35 pm

Teşekürler Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
x_spg
Moderatör
Moderatör
x_spg


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 660
Paylaşım Puanı : 590
Yaş : 25

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimePaz Nis. 11, 2010 5:44 pm

ßlu£ DragoN demiş ki:
Teşekürler Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
umursufu
Çırak mod.
Çırak mod.
umursufu


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 1420
Paylaşım Puanı : 1421

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimePaz Nis. 11, 2010 5:48 pm

Teşkkürler Laughing
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ZeyneP*
Moderatör
Moderatör
ZeyneP*


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 367
Paylaşım Puanı : 493
Yaş : 26

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimePaz Nis. 11, 2010 6:40 pm

Paylaşım için sağol Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Snifer
Forum Düzenleyici
Forum Düzenleyici
Snifer


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 1303
Paylaşım Puanı : 1037

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimePaz Nis. 11, 2010 11:21 pm

Saol ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
JeRo
Moderatör
Moderatör
JeRo


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 523
Paylaşım Puanı : 666
Yaş : 27

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimePtsi Nis. 12, 2010 7:57 pm

teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
A.V.A.T.A.R
Üye
Üye
A.V.A.T.A.R


Kayıt tarihi : 07/07/09
Mesaj Sayısı : 40
Paylaşım Puanı : 23
Yaş : 24

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimeCuma Nis. 16, 2010 8:05 am

►мя.ßaя☺лЧσн◄ demiş ki:
teşekkürler
Snifer demiş ki:
Saol ...
umursufu demiş ki:
Teşkkürler Laughing
ßlu£ DragoN demiş ki:
Teşekürler Very Happy

Size kuralları hatırlatırım;
Saçma sapan mesajlar [teşekkürler...] , [sağol] gibi mesajlar yazmak yasaktır. Bunlara post diyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
oguzhank8
Süper Aktif Üye
Süper Aktif Üye
oguzhank8


Kayıt tarihi : 11/04/10
Mesaj Sayısı : 1028
Paylaşım Puanı : 1146
Yaş : 28

İstiklal Marşı Empty
MesajKonu: Geri: İstiklal Marşı   İstiklal Marşı Icon_minitimeCuma Nis. 16, 2010 2:26 pm

şiir çok güzel olmuş saol Mehmet Akif Ersoy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İstiklal Marşı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İstiklâl Marşı
» İstiklal Marşı 10 Kıtası İle
» Ya İstiklal Ya Ölüm (Piyes)
» 10. Yıl Marşı
» İzmir Marşı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Nickelodeon Türkiye :: Mustafa Kemal A.tatürk Ve Türkiyemiz :: Mustafa Kemal A.tatürk-
Buraya geçin: